Zor Bir Parkur SUNUM 22 Aralık 2020
Bir yemeğin veya ürünün doğru sunulması için nasıl bir yol izlenmeli? Eğer yemeğin/ürünün artı değer kazanmasını arzu ediyorsak sunumuna da mesai harcamak gerekir. Ancak kimi ürün için bu aşama son derece basitken kimisi için epeyce zordur. Zorluk derecesi elbette ürünün/yemeğin kendi diliyle de ilgili. Örnek, bir pastayı kendinden en az beş santim daha büyük bir servis tabağına koyup, bir dilim kesmek kolaydır ama yapısı akışkan olan tatlılar için aynı durum geçerli değildir. Ürünün durumuna göre her şey değişebilir.
- İçinde bulunduğunuz dönemdeki ekoller, değişimler
Bizler sıkılgan canlılarız, farklılıklar, olumlu değişimler çoğumuza enerji verir. Bu sebeple de bireyi olduğumuz toplumda hayat sürekli değişim içindedir. Her dönemin ekonomik, sosyolojik dinamikleriyle değişim rüzgarları olur. Renkler, formlar belli ekollerin etkisiyle yeniden şekillenir ve kimi zaman küçük kimi zaman da daha derin değişimler gözlenir. Bu etkileşim modadan, fotoğrafçılığa, teknolojiye kadar uzanabilir ki yemek de bu rüzgarın esintisini doğal olarak hisseder. Bu anlamda geleneksek ürünler dışında yapılandırdığınız yeni reçeteleri içinde yaşadığınız dönemin değişimlerini dikkate alarak oluşturmaya çalışın. Gelişen teknolojiyi, farklılaşan ürün yelpazesini göz ardı etmeyin.
- Sağlık kriteri
Yiyecek malzemeleri ve pişirme teknikleri hakkında uzmanlar her an farklı bir bilgiyle karşımıza çıkarabilir, bir gön önce söylediği bir gün sonra farklılaşabilir. Böylesi kaygan bir zeminde insanları etkilemek çok kolay değil, biliyorum. Ama kesinleşmiş bilgiler, bilimsel veriler insanlar üzerinde güçlü etkiler gösterir.
Tüketici ile inatlaşmamak iyidir. Eğer insanlar belli sağlık kriteri sebebiyle belli malzemelere uzak kalmak istiyorsa evirip çevirip onlara o malzemeleri sunmamak akıllıca olacaktır. Sağlık kriteri taşıyan her ürününüzü tüketiciye (etiket vb.) anlatabilmelisiniz.
- Doğal olmak, suni olandan uzaklaşmak
20-30 kişi üzerinde lütfen test edin: bir tabağa oyarak hazırlanmış heykel gibi muhteşem güzellikte bir karpuz koyun, diğer tabağa ise sadece dilimleyin. Bakalım hangisine uzanıp yiyecekler? Sonucu siz de benim gibi tahmin edebiliyorsunuz: Doğal olan her zaman kazanır… Tabağa asla yenmeyecek malzeme koymayın, sadece ihtişamlı olsun diye yapılan süslemelerin günümüzde tercih sebebi olmadığını bilin.
- Kolay yenebilen ürün tercih sebebidir
Issırdığınız anda elinize bulaşan, üstünüze sıçrayan bir pastayı yemek ister misiniz? Emin olun başkaları da yemek istemeyecektir. Bir yemeği/ürünü rahatlıkla kaşıklamak, çatal bıçak kullanarak yemek tüketici için önemlidir. Eliyle yiyebileceği ürünlere de itiraz etmez yeter ki akıp, bulaşmasın, yarısı tabağa geri düşmesin. Dolayısıyla ürüne form kazandırırken ve içinde kullanılacak malzemeleri seçerken bunu da mutlaka hesaplamak gerekir.
- Porsiyon
Tabağa koyulacak porsiyonların hacmi, içinde bulunduğunuz kültürün de etkisini taşır. Bir kekin (üçgen dilimse dış tarafı) servis kalınlığı ortalama 6cm olmalıdır. Eğer incecik bir dilim keserseniz veya servis tabağı ürünü gölgeleyecek şekil ve renklerdeyse emin olun tüketici üzerindeki etkisini azaltacaktır. Yani, ürünün formuna göre alınacak porsiyonlar, servis edilecek tabaklar sunum ayağının en can alıcı kısmıdır.
Fotoğrafa bakalım; klasik bir lezzetin nasıl fark yaratan, etkileyici bir sunum haline geldiğine bakalım. Klasik kare formdaki brownie dilimleri ahşap çubuklara saplayıp yarısına kadar çikolataya batırılıp, üzerine şeker serpildiğinde bambaşka bir etki uyandırdığını fark etmek mümkün. Basit ama etkili… Sunum, tüketici ile aranızdaki bağın güçlü ve sürdürülebilir olmasını sağlayacak önemli bir konu. Günün sonunda yemeklerinizi yiyenlerin mutlu bir tebessümünü görmek, bir sonraki sefere ne yapacağınızı merak ettiklerini bilmek “Harcadığım zamana ve emeğe değdi” dedirtir.
Yorum yapın